Alıntılar
1984
1984, George Orwell tarafından yazılmış, yönetim rejimlerini eleştiren distopik bir romandır. 1940'lı yıllarda yazılmış bu roman şu an bile, içerdiği politik yorumlarla toplumda etkisini göstermektedir.
Kitapta beni en çok etkileyen bölümlere geçmeden önce, George Orwell'dan bahsetmek ve kitabın üstünden geçmek istiyorum.
George Orwell, (gerçek adı Eric Arthur Blair) 1903'te Hindistan'ın Bengal eyaletinin Montihari şehrinde doğdu ardından ailesiyle birlikte İngiltere'ye döndü ve eğitimini tamamladı. Ardından 1922-27 yılları arasında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yaptı. Ancak imparatorluk yönetiminin iç yüzeyini görünce istifa etti. Bu görev O'nun rejimler konusunda ufkunu açtı ve yönetim konusunda daha fazla fikir edinmesine neden oldu. 1950'de Londra'da hayatını kaybetti. Yazdığı romanların çoğu politik eleştiriler içermektedir. Örneğin: Bir Fili Vurmak adlı eseri sömürge memurlarının davranışlarını, Hayvan Çiftliği de Stalin rejimini eleştirmektedir. En çok tanınan romanı ise modern dünyayı protesto eden 1984'tür.
Kısacası 1984, totaliter ve baskıcı iktidar altında olan Okyanusya'yı, Big Brother ve Parti yüzünden oluşan hiyerarşik sınıflaşmayı bir orta sınıf memurun gözünden anlatmaktadır.
ALINTILAR
1)
"Tarih durdu. Geçmişin çarpıtıldığını biliyorum, ama bu çarpıtmaları ben yaptığım halde kanıtlayamayacağım. İş bittikten sonra geriye tek bir kanıt kalmıyor. Tek kanıt kafamın içinde ve benim anılarımı paylaşacak bir kişi daha var mı bilemiyorum."
2)
"Parti'nin öngörülerinin hep doğru çıktığını göstermek için söylevlerin, istatistiklerin güncellenmesi yeterli değildir. Aynı zamanda öğretide ya da politik çizgide en küçük bir değişikliliğe izin verilmemelidir. Çünkü fikir veya politik düşünce değiştirmek bir zayıflık göstergesidir. Gerçekler bir şeyin tersini mi söylüyor, o zaman gerçekler değiştirilmelidir. Böylece tarih sürekli olarak yeniden yazılı."
3)
"Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça asla bilinçlenemeyecekler."
4)
"Belki de deli dedikleri tek kişilik bir azınlıktır.Bir zamanlar dünyanın güneşin çevresinde döndüğüne inanmak nasıl delilik belirtisi olarak görüldüyse şimdi de geçmişin değiştirilemeyeceğine inanmak delilik belirtisi olarak kabul ediliyordu.Bu inancı bir tek kendisi taşıyor olabilirdi ve eğer öyleyse, o zaman delinin tekiydi. Ama deliliği pek dert etmiyordu, onu asıl ürküten yanılıyor olabileceğiydi."
Kısacası 1984, totaliter ve baskıcı iktidar altında olan Okyanusya'yı, Big Brother ve Parti yüzünden oluşan hiyerarşik sınıflaşmayı bir orta sınıf memurun gözünden anlatmaktadır.
ALINTILAR
1)
"Tarih durdu. Geçmişin çarpıtıldığını biliyorum, ama bu çarpıtmaları ben yaptığım halde kanıtlayamayacağım. İş bittikten sonra geriye tek bir kanıt kalmıyor. Tek kanıt kafamın içinde ve benim anılarımı paylaşacak bir kişi daha var mı bilemiyorum."
2)
"Parti'nin öngörülerinin hep doğru çıktığını göstermek için söylevlerin, istatistiklerin güncellenmesi yeterli değildir. Aynı zamanda öğretide ya da politik çizgide en küçük bir değişikliliğe izin verilmemelidir. Çünkü fikir veya politik düşünce değiştirmek bir zayıflık göstergesidir. Gerçekler bir şeyin tersini mi söylüyor, o zaman gerçekler değiştirilmelidir. Böylece tarih sürekli olarak yeniden yazılı."
3)
"Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça asla bilinçlenemeyecekler."
4)
"Belki de deli dedikleri tek kişilik bir azınlıktır.Bir zamanlar dünyanın güneşin çevresinde döndüğüne inanmak nasıl delilik belirtisi olarak görüldüyse şimdi de geçmişin değiştirilemeyeceğine inanmak delilik belirtisi olarak kabul ediliyordu.Bu inancı bir tek kendisi taşıyor olabilirdi ve eğer öyleyse, o zaman delinin tekiydi. Ama deliliği pek dert etmiyordu, onu asıl ürküten yanılıyor olabileceğiydi."
5)
"Bir zamanlar, erkekler bir kadının bedenine bakar ve çekici bulurlardı, işte o kadar. Artık saf aşk ya da tutku söz konusu değildi. Hiçbir duygu saf olamıyordu, çünkü her şeye korku ve nefret sinmişti."
6)
"Geçmiş silinmekle kalmıyor,silindiği de unutuluyor, sonunda yalan olup çıkıyordu."
7)
"Özgürlük 2 kere 2'nin 4 ettiğini söyleyebilmektir."
8)
"Ne söylediğin ya da ne yaptığın önemli değil; yalnızca duygulardır önemli olan. Beni seni sevmekten caydırırlarsa, işte o zaman gerçekten ihanet etmiş olurum."
9)
"İnsanın içine giremezler. Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir."
10)
"Karanlığın olmadığı bir yerde görüşmek üzere."
Yorumlar
Yorum Gönder